Halk Tv müellifi İsmail Saymaz, AK Parti heyetinin HDP ziyaretinin MHP kulislerindeki yansımalarını yazdı. MHP üst seviye yetkilileri, AK Parti ile bu mevzuyu konuşmadıklarını belirtirken, değerlendirmenin salı günü küme toplantısında yapılacağını tabir ettiler.
MHP’lilerin ziyareti basından öğrendiğini aktaran İsmail Saymaz’ın “MHP: Salıyı bekleyin” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“AK Parti’nin HDP’yi ziyaretini AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan’a sordum.
HDP’yi ziyaretiniz çizginizle çelişmiyor mu?
HDP ile ilgili duruş ve hali net olan bir partiyiz. Başından beri HDP’nin terörle ortasına uzaklık koyması gerektiğini söylüyoruz.
Toplum kredi verdi aslında, demokratik sistem içerisinde olun diye lakin onlar Kandil’den buyruk almayı tercih etti. HDP’nin terör örgütüyle iltisakını herkes bilir. Bu yüzden kapatma davası var.
Biz başörtüsü bahsiyle ilgili CHP’nin açmış olduğu gündem üzerinden mecliste kümesi olan partilerle görüşüyoruz. Görüşmeseydik, “Başörtüsüyle ilgili değişiklikte samimi değilsiniz” derlerdi bize. “Niye tüm kümelerle konuşmuyorsunuz?” derlerdi.
Kaldı ki HDP ile birinci kere görüşmüyoruz. Baro yasası sürecinde basına yansıyan imgeleri hatırlayın. Ayrıyeten her salı tüm kümeler kendi ortasında meclis gündemini görüşür. Problem HDP değil. Sorun, kümesi olan partilerle usuli süreçleri görüşmek.
HDP’nin genel merkezine gitmiş değiliz ki. HDP’nin gelecek devirde kanaatini almak ve Anayasa’ya yazmak üzere bir teklifimiz yok. Teklif edilen metni, kümesi olduğundan ötürü götürüp “Toplumun taleplerini değerlendirin” diyoruz. Bundan doğal bir iş olmaz ki. Gitmesek yanlış olurdu.
Hem “terörle iltisaklı” deyip hem onunla anayasa yapmak çelişki oluşturmaz mı? Terörle iltisaklı partiyle neden anayasa yapıyorsunuz?
Sezgin Tanrıkulu dedi ki, “Türk Silahlı Kuvvetleri kimyasal silah kullanıyor.”
Tam olarak bunu demedi.
…Bu kabahattir. Bu suça karşın biz istemesek de Tanrıkulu’nun komitelerinde toplantı yapıyoruz. Altını çiziyorum. İstemiyoruz görmek, görüşmek fakat meclisin bize verdiği yetki, toplumun bize verdiği vazife gereği teamüllere uymak durumundayız. Ben Tanrıkulu ile de onun üzere düşünenlerle de HDP ile de görüşmem, görüşmek istemiyorum.
Aynı örnek değil. Birinde tekil olarak Tanrıkulu’nu, başkasında bütün bir partiyi söylüyorsunuz.
Altını çiziyorum, mecliste kümesi bulunan tüm partiler diyorum. Başörtüsüyle ilgili CHP’nin açtığı mevzuyu, dönüşü olmayacak halde kapatmak için meclisteki partilerle görüştük, yeniden görüşüyoruz.
Ziyaretten MHP’nin ve Bahçeli’nin haberi var mı?
MHP ile karşılıklı çok dikkat ettiğimiz bir hukukumuz var. Bu hukukun gereği; gerekli adımları ve yolları birlikte belirlemektir. Ziyarette ben yoktum lakin MHP ile tüm kıymetli süreçleri bir arada belirleyeceğimizi, ittifaka düşen anlayışın da bu olduğunu söz etmek isterim. Lakin bu ziyaret AK Parti’nin idaresindeki bir süreçtir.
Şamil Tayyar ve Mehmet Metiner, neden çelişkilere dikkat çekti?
Arkadaşlarımız mecliste şu an vazife yapmadıkları için farklı kıymetlendirmiş olabilir.
Tayyar, MKYK üyesi. Mecliste olmasa bile partide misyonu var.
(Bu) Partinin kendi siyasi görüşmeleri değil, mecliste yapılan değişiklik için kümelerle görüşmesidir.
Orhan Miroğlu’nun ziyareti ‘Türkiye Yüzyılı’ kapsamında değerlendirmesine ne diyorsunuz?
Miroğlu, değerli bir arkadaşımız. Fakat görüşme başörtüsü değişikliği dışında bir mana tabir etmemektir.
Onunki Tahlil Süreci iması içeriyor.
Cevabımı verdim.
HDP ile görüşmeye devam edecek misiniz?
Teknik olarak muhtaçlık olan her mevzuyu mecliste kümesi olan her partiyle görüşürüz, görüşmeliyiz.
AK Parti’nin tartışmalı HDP ziyaretini, MHP’de Bahçeli’den sonraki en yetkili isimlerden birine sordum.
Ziyarete ve AK Parti’deki tartışmaya nasıl bakıyorsunuz?
Bu bakışı salı gününe bırakın. Sabretmek zorundasınız.
Ziyaretten MHP’nin bilgisi ya da onayı var mı?
Hayır, bizim bilgimiz, sizden duyduğumuz biçimiyle var. Gündeme düştü ya, AK Parti partileri ziyaret edecek diye. Gitmeden evvel ‘HDP’ye gideceğiz. Nasıl bakarsınız’ diye rastgele bir…
Öyle bir bilgi verilmedi. Vermeleri de gerekmez. Gitmek istiyorlarsa sarfiyatlar. O diğer bir partidir.
Düzenlemeyi bir arada hazırladığınız için sordum.
Doğrusu şöyle: İktidar partisi oldukları için taslağı hazırlarlar. Daha sonra bilgi veriyor, görüşlerimizi alıyorlar. Metin üzerinde baktığımızda varsa bir itirazımız, söylüyoruz onu. Sonra kamuoyuna açıklıyorlar. İttifakın gereği de bu temelinde. Hazırlayan kendileri, bu gerçek. Onay veren de biziz. Artı, giden heyette bizden temsilci yoktu, dikkat ederseniz.
Bilinçli biçimde mi koymadınız?
Bizim dünya alem bilir gitmeyeceğimizi. Bilince gerek yok.
Önceden haber vermediler, anladığım kadarıyla.
Hayır, gerekmez ki aslında. Sizce gerekir mi?
Mantık olarak AK Parti adım atarken, MHP’ye sorar diye düşünürüm.
Yok, o kadar da değil.
AK Parti’nin HDP’yi ziyaret edeceğini basından öğrendiniz, o denli anlıyorum.
Basından öğrendik, evet.
Peki bu sizin açınızdan politik sorun oluşturuyor mu?
Baştaki soruya geldiniz yeniden. Onun için salıyı bekleyeceksiniz.
Mahir Ünal’ın misyondan alınmasını Bahçeli mi istedi?
Hayır, o denli bir talep yok. Olmadı, olmaz. Devlet beyin üslubu bu değil bir kez. Ha, birebir durumda nasıl hassasiyet gösterdiğimizi biz gösterdik. İki tane, biri küme başkanvekili, biri vekil, ihraç ettik. Erhan Usta ve Cemal Enginyurt. Karşı taraf da hassasiyet göstermiş, hepsi bundan ibaret.” (YAZININ TAMAMI)