Piyasada faiz fırtınası: Bu faiz oranlarıyla iş yapılmaz

Piyasada son günlerde faiz fırtınası yaşanıyor. Merkez Bankası (TCMB) son üç ayda faizi yüzde 19’dan yüzde 14’e çekerken, Cumhurbaşkanı ve diğer hükümet temsilcilerinden ‘düşük faiz’ mesajları gelirken, son dönemde bankaların mevduat ve kredi faizleri düşmek bir yana hızla artıyor.

Hem ihtiyaç hem de ticari kredilerde faizler yüzde 40’a dayanırken, mevduat faizinde de bankalar yüzde 25’e kadar çıktı.

Uzmanlar, enflasyonun yüzde 30’lara doğru gitmesinin, bankaların yıl sonu bilançoları ile sermaye yeterlilik oranına ilişkin kaygılarının ve TL likidite sıkışıklığının, kredi ve mevduat faizlerindeki artışta etkili olduğuna dikkat çekiyor.

‘FAİZLER OLAĞANÜSTÜ YÜKSEK’

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dün yaptığı açıklamada, bazı bankaların son günlerde kredi faizlerini olağanüstü şekilde artırdıklarını belirterek, “Bazı bankaların yüzde 25’ler, 30’ler seviyesinde, hatta Kredili Mevduat Hesaplarına yüzde 35 civarında kredi faizleri uyguladıklarını da piyasadan duyuyoruz. Bankalarımızın artık daha vicdanlı davranmasını bekliyoruz” derken, bugün sozcu.com.tr’ye konuşan iş dünyası temsilcileri, kredi faizlerindeki hızlı yükselişe dikkat çekti.

Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, kredi faizlerinde artış olduğunu üyelerden duyduklarını, mevduat faizinin yüzde 25’lere geldiği bir durumda kredi faizlerinin de yüzde 30’dan aşağı olmayacağını belirtti.

Yüzde 30’lardaki kredi faizinin ‘olağanüstü yüksek’ olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, “Bu durumun kalıcı olduğunu düşünmek istemiyoruz. Bu kredi faizleriyle iş yapmak kolay olmaz, bir an önce inmesini bekliyoruz. Umarız geçicidir” dedi.

Zeytinoğlu, dolar kurunda dalgalanmanın devam ettiğine de dikkat çekerek, “İstikrarlı kur istiyoruz” dedi.

DOLARIN ARDINDAN FAİZ ARTIŞI DA ETKİLİYOR

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, TCMB’nin politika faizi yüzde 14 olmasına rağmen Hazine’nin borçlanma faizinin bundan 10 puan daha fazla olduğuna işaret ederek, “Hem Hazine borçlanma faizleri hem mevduat faizleri yükseldi. Bankalar da kredi faizlerinde bunları baz alıyor, üzerine risk primi, giderleri ve kârını ekliyor” dedi.

Borçları çevirmek için yüksek faizle de olsa kredi kullanmaya devam ettiklerini belirten Yorgancılar, TL tasarrufların hem vade hem de miktar olarak artmasıyla bankaların maliyetlerinin azabileceğini, böyle bir durumda kredi faizlerinin düşebileceğini sözlerine ekledi.

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, doların ardından faizdeki yükselişin de kendilerini etkilediğini vurguladı.

Dolarda geçen hafta düşüş olsa da hammaddeye gelen zamlar geri çekilmediği sürece kendilerinin de menülerde indirim yapamadıklarını belirten Bingöl, banka faizlerindeki artış nedeniyle kartlı ödemelerde vadenin uzadığını ve banka komisyonlarının arttığını söyledi.

HAZİNE’NİN BORÇLANMA FAİZİ DE FIRLADI

Öte yandan, Hazine’nin borçlanma faizlerinde de son dönemde sert artış yaşandı. TCMB’nin 23 Eylül’de başladığı faiz indirimleri öncesinde yüzde 17,8 olan Hazine’nin 2 yıl vadeli borçlanma faizi, bugün yüzde 23,35’i gördü. İki yıllık tahvil faizinde son üç aydaki yükseliş 5,5 puana ulaştı.

Bu dönemde Hazine’nin 5 yıl vadeli tahvil faizi de tam 8 puanlık yükselişle yüzde 25,6 seviyelerine yükseldi.

2010 yılında ilk kez piyasaya sürülen Hazine’nin 10 yıl vadeli tahvilinde ise faiz bu dönemde yaklaşık 7,5 puan artışla yüzde 24,8 seviyelerine ulaşarak rekor kırdı.

KREDİLER ARTARKEN MEVDUAT AZALDI

Faiz indirimlerinin döviz kurlarını ve enflasyonu kontrol dışına çıkardığı son üç aylık dönemde, bankacılık sektöründe kredi ve mevduat ayrışması yaşanması da dikkat çekti.

TL cinsi kredi hacmi 24 Eylül-23 Aralık arasındaki üç ayda yaklaşık 250 milyar TL artarken, TL mevduat hacmi 3 milyar TL düşüş kaydetti.

Bu dönemde TL kredilerle döviz cinsi kredilerin ödenmesinin, TL cinsi krediler ile mevduat hacminin ayrışmasında etkili faktörlerden biri olduğu tahmin ediliyor. Nitekim bu dönemde döviz cinci kredi hacmi yaklaşık 7 milyar dolar azaldı.

Bu dönemde yabancı para mevduatlarda da yaklaşık 3 milyar dolarlık artış yaşandı. Bu da TL kredi artışının TL mevduat hacmine yansımamasında etkili oldu.

Mudilerin bankalardan nakit çekimlerinin de kredi-mevduat ayrışmasında etkili olmuş olabileceği düşünülüyor.

YIL SONU MAKYAJININ ÖTESİNE GEÇTİ

Bankalar genelde yıl sonlarında hedeflerine ulaşmak için mevduat faizlerinde artışa gidiyorlardı ancak bu sene artış çok daha yüksek oldu. Kasımda yüzde 15’e kadar gerileyen TL mevduat faizinde son haftalarda çok hızlı bir artış yaşandı.

Konuyla ilgili sozcu.com.tr’ye konuşan bankacılık kaynakları, kredi ve mevduat faizlerindeki yükselişin basit bir yıl sonu makyajını aştığını, ortam çok kırılgan ve belirsiz olduğu için dengelerin bozulduğunu, bunun da olağan dışı hareketlere neden olduğuna işaret ediyor.

Enflasyonun yüzde 30’lara gitmesinin de faizleri yukarı ittiğini belirten kaynaklar, son aylarda TL mevduatta kaçak olduğuna, bunun da mevduat faizlerinin yukarı gidişinde etkili olmuş olabileceğine işaret etti.

CUMHURBAŞKANI ‘FAİZLER DÜŞECEK’ DİYOR AMA…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet üyeleri, her fırsatta faizlerin daha da düşürüleceğinden bahsediyor ancak Merkez Bankası’nın faiz indirimleri piyasadaki faizlerin düşmesini sağlamıyor.

Erdoğan, son dönemdeki açıklamalarında sık sık “Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar. Faiz sebep enflasyon neticedir. Bu çarkı bozacak milleti hedefine ulaştıracağız” dedi ancak enflasyonla birlikte kredi faizlerinde de son dönemde büyük artış oldu.

Erdoğan, faiz politikasıyla ilgili dinsel referanslara da başvurarak “Neymiş efendim? Faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” demişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir