Genç kalmak, yaşının en düzgünü ya da yaşından daha küçük göstermek bayan erkek herkesin hayalidir. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek de her insanın kendi elinde bulunuyor. Bunun için yüzde çizgiler, kırışıklıklar, lekeler oluşmaya başlamadan bakım yapmaya başlamak, cildi içten ve dıştan besleyerek yenilenmesini desteklemek gerekiyor. Rutin olarak cildi temizlemek, kaliteli bir nemlendirici kullanmak ya da maskeler yapmak en tesirli bakım metotları ortasında yer alıyor. Fakat maalesef bu temel uygulamalar cilt yaşlanmasının önüne geçmek için kâfi olmuyor. Son günlerde cildi beslemek ve yılların getirdiği aksilikleri bertaraf etmek için uzmanlar tarafından retinol öneriliyor. Zira bir çeşit A vitamini olan retinol, pek çok cilt sorunu için en tesirli tahlili sunabiliyor.
Retinolün retinoid kümesindeki A vitamini türevi olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Melda Özekinci, “Retinol yaşlanma tersi, nemlendirici üzere özelliklere sahip ilaç gibisi faal unsurlar içeren kozmetik bir eser. Yapılan sayısız çalışmayla retinoidlerin yararları kanıtlandı. Retinol, epidermal hücre yenilenmesini artırarak sağlıklı ve parlak yeni bir cilt oluşturuyor. Kolajen üretimini artırıyor, antiaging tesirle daha sıkı bir cilde kavuşmamızı sağlıyor. Ayrıyeten yüzdeki kırışıklıkları yok ediyor, cilde daha fazla nem kazandırıyor. Melanogenezi engelleyerek ciltteki lekeleri azaltıyor. Gözeneklerin açılmasını sağlayarak kapalı komedon, kist ve milium denilen yağ bezelerinin yok edilmesi sonucu akne sorunlarını gideriyor” dedi.
“Reçeteli ve reçetesiz satılan retinoid eserler bulunuyor. Reçeteli eserler en süratli sonuç verenlerdir. 4-12 hafta içinde tesirleri görülen bu eserlerin yan tesirleri epey fazla. Ayrıyeten bunların içinde paraben üzere istenmeyen içeriklerin olmamasına dikkat edilmeli. Reçetesiz olarak satılan retinol eserlerinin kaliteli içerik sunması gerekir. Bu eserlerde tesir biraz daha yavaş ortaya çıkar fakat yan tesir potansiyeli daha düşüktür. Sonuç almak için bazen 1 yıl kullanmak gerekir.” Dermatoloji Uzmanı Dr. Melda Özekinci
‘KIRIŞIKLAR İÇİN OLMAZSA OLMAZ BİR ÜRÜN’
Farklı cilt tiplerinde retinol kullanımının değişiklik gösterdiği bilgisini veren Dr. Melda Özekinci, “Rozasea denilen kızarık ve hassas ciltlerde kullanımı epey güç olmasından ötürü tavsiye edilmez. Bu cilt tiplerinde alerji yapma potansiyeli yüksektir. Akneli yağlı cilde sahip olanlar kesinlikle retinol kullanmalı. Yeniden leke eğilimli cilt tiplerinde retinol çok âlâ bir seçenektir. Yaşlı olgun cilt tipinde de kırışıklıkların açılması için olmazsa olmazlardan. Retinolün yan tesirlerini yaşamamak için çok az ölçüdeki eseri evvel gün çok olacak halde yalnızca akşamları sürmek gerekiyor. Daha sonra kullanım sıklığını artırarak her gün akşam olacak formda kullanabiliriz. Ciltte hafif kızarıklık ve pullanma olması pek olağan. Ancak şayet alerji yapacak olursa kullanmaya bir müddetliğine orta verilmeli. Her sabah güneş hami krem de beraberinde kullanılmalı” diye konuştu.
“A vitamini içeren varlıklı doğal bitkisel yağlarla da cildimizi koruyabiliriz. Kuşburnu çekirdeği yağı, yalancı iğde yağı, argan yağı, siyah frenküzümü yağı ve brokoli çekirdeği yağı tesirli retinol kaynağı.” Dermatoloji Uzmanı Dr. Melda Özekinci
‘CİLT BAKIMINDA BİLİNENLERİN EN İYİSİ’
Retinolün piyasadaki bilinen en yeterli cilt bakım bileşenlerinden biri olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Yasemin Fatih Amato, “Retinoidlerin reçetesiz (OTC) bir versiyonu olan retinol, A vitamininden yapılır ve temel olarak aknenin yanı sıra, yaşlanmış cilt sıkıntılarını tedavi etmek için kullanılır. Retinoller, daha güçlü olan reçeteli retinoidlerle tıpkı eserler değil. Cildin orta katmanına girdikten sonra retinol özgür radikalleri nötralize etmeye yardımcı olur. Bu durum, ‘dolgunlaştırıcı’ tesir yaratan elastin ve kolajen üretiminin artırılmasını sağlar. İnce çizgiler, kırışıklıklar, genişlemiş gözenekler ve bazen akne ila yara izlerinin tedavisine yardımcı olmak için kullanılır” dedi.
Retinol kullanan şahısların, ekseriyetle kuru ve tahriş olmuş bir cilt ile karşılaşabildiklerine dikkat çeken Dr. Yasemin Fatih Amato, “Ayrıca ciltte kırmızılık, kaşıntı ve ciltte soyulma görülebilir. Retinolün yan tesirlerini yaşamamak için iki ya da üç gecede bir kullanmak gerekiyor. Aynı anda birden fazla retinol içeren eser kullanırsanız yan tesir riskiniz daha yüksek olabilir. Bilhassa ‘yaşlanma karşıtı’ olarak etiketlenmiş yahut retinol içerme mümkünlüğü daha yüksek olan akne için eser kombinasyonu kullanıyorsanız eser etiketlerini dikkatlice okuyun. Güneş hassasiyeti riski nedeniyle de retinoller en uygun geceleri uygulanır” ikazlarında bulundu.
Bakuchiol bitkisi tohumu
“Retinolü tüm yüzünüze ince bir katman halinde uygulayın fakat ağzınıza, burnunuza ve gözlerinize gelmemesine dikkat edin. Yaklaşık bir bezelye büyüklüğünde kullanmalısınız. Gözeneklerinizi tıkamayacak yani komedojenik olmayan bir yüz nemlendiricisini sonrasında cildinize uygulayabilirsiniz.” Dermatoloji Uzmanı Dr. Yasemin Fatih Amato
‘BAKUCHİOL BİTKİSİ RETİNOL İÇERİYOR’
Doğal retinol kaynaklarıyla cildi beslemenin mümkün olduğunu belirten Dr. Yasemin Fatih Amato, “Bakuchiol bitkisi, tohum ve yapraklarında yüzde 100 doğal retinol ve antioksidan bulundurur. Klinik araştırmalar, Bakuchiol’ün günde iki kere uygulandığında cilt üzerinde retinol gibisi bir tesire sahip olduğunu ve klâsik retinolün ince çizgi, kırışıklıklarda ve hiperpigmentasyonda azalma, cilt dokusunda güzelleşme, renk değişikliği ve yara izi üzere tüm sorunları ortadan kaldırdığını gösteriyor” bilgilerini paylaştı.