Bazı bilimsel çalışmalar ve şimdi bilimsel olarak ispat edilemeyen teoriler, bebeklerin üniversal bir lisan kullandıklarını ve konuşmayı öğrenene kadar ve hatta konuşmayı öğrenseler bile muhakkak bir mühlet bebek lisanıyla bağlantı kurmaya devam ettiklerini gösteriyor.
Gelin daima birlikte bebeklerin üniversal bir lisanı olduğunu tez eden Avustralyalı ünlü opera sanatkarı Priscilla Dunstan’ın teorisine ve bu hususta ortaya atılan çalışmalara bir göz atalım.
Dunstan, bebeklerin ağlamadan evvel çıkardığı sesler ile bir lisan yaratılabileceğini düşünüyor.
Dunstan, bebeklerin ağlarken ne anlatmaya çalıştığını anlamaya yönelik bir çalışma yaptı ve bu araştırma sonucunda bebeklerin ağlamadan evvel çıkardığı sesler ile bizlere bir bildiri vermeye çalıştığı sonucuna ulaştı. Dunstan’ın elde ettiği bu sonuç, şimdi kabul görmüş bir bilimsel çalışma olmasa da gelecek yıllarda üniversiteler tarafından incelenmesi mümkün bir mevzu olarak ön plana çıkıyor.
Dunstan’ın teorisine nazaran bebekler beş farklı bildiri iletebiliyor.
Dünya genelinde Dunstan Bebek Lisanı olarak bilinen bu teori, toplamda beş farklı bildiriden oluşuyor. Dunstan Bebek Dili’ne nazaran bebekler ağlamadan evvel “neh” sesi çıkararak acıktığını, “ovh – auh” sesi çıkartarak uykuya muhtaçlığı olduğunu ve “heh” sesi çıkartarak ise bedeninde bir rahatsızlık yaşadığını söz ediyor. Bu rahatsızlıklar genelde pişik, altını ıslatma, kaşıntı ve terleme üzere rahatsızlıklardır.
Dunstan Bebek Dili’ndeki öteki iletiler ise “eairh” ve “eh” sesleridir. Eairh sesiyle bebekler gazı olduğunu tabir ederken, eh sesi ise gaz birikmesinin önemli olduğunu ve artık daha büyük bir rahatsızlık vermeye başladığını söz etmektedir.
Bebeklerin çıkardığı sesleri tanımakta zorluk çekiyorsanız bu görüntüden bebek seslerini öğrenebilirsiniz:
Dunstan Bebek Lisanı, ağlamadan evvel çıkarılan sesler kadar vücut lisanına ilişkin çıkarımlarda da bulunuyor.
Çalışma, ağlamadan evvel bebeğin çıkardığı seslerden bir mana çıkarmaya çalışsa da aslında vücut lisanından de kimi iletiler yakalamaya ihtimam gösterir. Örneğin, yumruğunu sıkan bir bebek, aç olduğunu tabir etmeye çalışıyor olabilir.
Yine tıpkı formda, bebeğimiz bacaklarını karnına hakikat çekiyor ve havaya kaldırıyorsa gazı olduğunu anlatmaya çalışıyor olabilir ve yay üzere kendini çekiyorsa bir ağrısı ya da rahatsızlığı olduğu manasına da gelebilir. Ağlamadan başını sağa, sola çeviriyorsa uykusu geldiğini söz ediyor olabilir ve şayet bu hareketi ağlayarak yapıyorsa bir rahatsızlığı olduğu manasına gelmektedir.
Her ne kadar Dunstan Bebek Lisanı şu ana kadar bilimsel olarak tespit edilmiş olmasa da çok önemli bir muvaffakiyet oranı yakaladı.
Yapılan testlerde dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen bebekler ile yapılan iki farklı çalışmadan %89 ve %94 oranında muvaffakiyet sağlandı. Bu da Dunstan Bebek Dili’nin sahiden de gerçek sözler içerdiğine dair kıymetli bir adım oldu.
Dunstan Bebek Lisanı dışında bebekler hakkında bilinen genelgeçer bağlantı bildirileri:
Genellikle gözlerini ovuşturarak hafif homurdanma ile ağlayan bebeklerin uykuya muhtaçlığı olduğu düşünülmektedir. Kesik kesik ve tiz çığlıklarla ağlayan bebeklerin bir ağrısı ya da rahatsızlığı olabilir. Bu durumda bebeğin bezi denetim edilmeli, pişik ve gaz denetimi yapılmalıdır.
Tüm bu belirtilerin dışında dünya genelinde “witching hour” olarak söz edilen ve ülkemizde de annelerin “cadı saati” olarak tanımladığı durumdan bahsetmesek olmaz. Bebekler, çabucak hemen her gün, birebir saatte ve tıpkı müddette sebepsiz bir halde ağlarlar. Kendi belirledikleri bu mühlet dolmadan asla ağlamayı kesmezler. Cadı saatinin altındaki sebep şu ana kadar bilimsel olarak açıklanamasa da bu durumun dünyaya ahenk sürecinin bir modülü olduğu düşünülmektedir.
Bonus: Her ne kadar bizler anlayamasak da bu ikiz bebekler kendi ortalarında çok hoş konuşuyorlar, o denli ki espri yapıp gülüyorlar bile.
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 /